CEMİL SAİT BARLAS’IN HAYATI, FİKİRLERİ VE
GAZETECİLİĞİ
Ferhat KORKMAZ*
Özet
Cemil Sait Barlas, Türk basın, siyaset ve
edebiyat tarihinde çıkarttığı gazetelerle etkili olan bir isimdir. Barlas, Pazar
Postası adı altında haftalık olarak yayımlanan gazetenin sahibi olarak Türk
edebiyatına dolaylı da olsa katkı sunmuştur. Şiirlerine birçok yerde “anlamsız
ve saçma” suçlamaları yöneltilen İkinci
Yeni şairleri için Pazar Postası sağlam bir liman olmuş, şairler
poetik görüşlerine uygun şiirlerini burada yayımlamışlardır. Çalışmamızda, Cemil Sait’in basın, siyaset ve
edebiyat tarihindeki öneminden ve henüz derli toplu bir biyografisinin
olmayışından ötürü yaşamı ele alınmıştır.
Anahtar
Sözcükler: Cemil Sait Barlas, Biyografi,
Gazetecilik, İkinci Yeni, Pazar Postası
Abstract
Cemil Sait Barlas is an
important personality in the Turkish press, politics and literature history with
the newspapers he published. He, indirectly contributed to Turkish literature
as the owner of Pazar Postası, a
weekly newspaper. For the İkinci Yeni Şairler (The Second New Poets),
for whose poems “meaningless and absurd” accusations were addressed to , Pazar
Postası was a safe port and the
poets published their poems related to their poetic views there. Because
of Cemil Sait’s importance in the press, politics and history of the
literature, we have tried to talk about his life as we do not have a regular
biography of his.
Key words: Cemil
Sait Barlas, Biography, Journalism, İkinci Yeni, Pazar Postası.
Cemil Sait
Barlas, Gaziantepli olan köklü bir aileden gelmektedir. Gaziantep eşrafından
müderris ve divan şairi olan Abdullah Necip Efendi (1845-1918)’nin torunudur.
Babası Cumhuriyet’in ilk hakimlerinden olan Mehmet Sait Bey,Yargıtay 1.
Dairesinden emekli olmuştur. Dedesi müderris, babası hakim olan Cemil Sait
Barlas, Türk siyaset, kültür ve edebiyat alanlarında önemli bir yere sahip
olacaktır.
Cemil Sait
Barlas, 1907’te İstanbul’da doğmuş[1],
İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Hukuk Fakültesi’ne
girmiştir. Buradaki öğrenimini 1929’da tamamlayan Barlas, Almanya’ya gitmiş ve
Heidelberg Üniversitesinde hukuk doktorası yapmıştır. Almanya’da hukuk
doktorasını tamamladıktan sonra yurda dönen Cemil Sait Bey, İstanbul I. Sulh
Ceza Mahkemesi yargıçlığı ve Adliye müfettişliği yapmıştır. Cemil Sait Bey, bir
süre de Etibank’ın hukuk müşavirliği görevinde bulunmuştur. 1930’lu yıllarda
Yargıtay Eskişehir’de olduğu için babası Mehmet Sait Bey burada yaşamaktadır.
Eskişehir’de Yargıtay’dan arkadaşları vasıtasıyla tanıdığı Mehmet Şahingiray’ın[2] kızı
Emine Hanım’la oğlu Cemil Sait’i evlendirir.[3](
Kalyoncu 1999: 225) Cemil Sait Bey’in bu evliliğinden Mehmet, Fatma ve Selim
adlarında üç çocuğu olur. 1943 seçimlerinde memleketi olan Gaziantep’ten aday
olan ve milletvekili olarak meclise giren Barlas, Ticaret ve Devlet
Bakanlıkları görevlerinde bulunmuştur. 1950’de yapılan seçimi kaybeden Barlas,
ara seçimlerde Denizli’den milletvekili adayı olmuşsa da başarılı olamamıştır.
Cemil Sait Barlas, bu tarihten sonra Pazar
Postası ve Son Havadis
gazetelerinin sahibi olarak muhalefetini parlamento dışından yürütmeye
başlamıştır. Haftalık olarak çıkan Pazar Postası’ndaki başyazılarıyla DP
iktidarına karşı muhalefet yürüten
Barlas, 27 Ekim 1957 tarihinde yapılan genel seçimlerde yine memleketi Gaziantep’ten aday olmuş; ilk sonuçlara göre
seçimi kazanmıştır. Ancak Demokrat Parti’nin yaptığı itirazlar, seçim sonucunu
değiştirmiş ve Cemil Sait Bey seçimi kaybetmiştir. Seçim sonucunun değişmesiyle
Gaziantep’te çıkan olaylar sonrasında tutuklanarak cezaevine konulmuştur.
146’dan idam talebiyle yargılanması istenen ve 67 gün boyunca Adana ve Yozgat cezaevlerinde
kalan Barlas, yoğun kamuoyu baskısı
nedeniyle 31 Aralık 1957’de beraat ettirilmiştir. Bu tarihten sonra gazetecilik
ve yayıncılığa devam eden Cemil Sait Barlas 27 Mayıs’tan sonra Milli Reasürans
Türk Anonim Şirketi Müdürlüğü yapar. Cemil Sait Barlas, Milli Reasürans TAŞ müdürüyken 10 Ekim
1964’te Adapazarı-Hendek arasında geçirdiği trafik kazası sonucu 57 yaşındayken
vefat etmiştir.[4]
Yaşanan bu elim kazayla Türk basını büyük bir duayenini kaybetmenin acısını
duymuştur.
Cemil Sait
Bey’in Das Türkische Aktienrecht (Hukuk Doktora Tezi, 1932); Sosyalistlik
Yolları ve Türkiye Gerçekleri (1962) adlı eserleri vardır. Bu konuda yazdığı
ikinci kitap basılamamıştır. Ayrıca Cemil Sait Bey’in Hjalmar Schach’tan
çevirdiği Daha Çok İş Daha Çok Sermaye (1950) adlı bir de çevirisi
bulunmaktadır.
Cemil Sait Bey,
CHP’nin muhalefete düşmesiyle Pazar Postası (1951-1952 / 1956-1959) ve
Son Havadis (1953-1958) gazetelerini kurar. Barlas, Pazar Postası’nın
yayımlanan ilk sayısında gazeteyi“…batıdan gelen zararlı fikir hareketlerine
karşı halkı bilinçlendirmek, Atatürk’ün Devletçilik ilkesinin yerleşmesini
sağlamak ve savunmasını yapmak, genç Cumhuriyet’in ön gördüğü çağdaş yaşamın
korunmasını ve Atatürk’ün İnkılâpçılık ilkesinin sistemleştirilmesini sağlamak
amacıyla çıkarttığını”(Korkmaz 2007: 16) dile getirmiştir. Barlas’ın gazeteciliğe
başlamış olmasının diğer amaçlarının
etkin bir DP muhalefeti yapmak ve CHP’ye ılımlı bir sosyalist parti niteliği
kazandırmak olduğunu söyleyebiliriz. (Çavdar
2004:64) Böylece günlük olarak yayımlanan Son Havadis gazetesinin de
aynı amaçlarla çıkartıldığını rahatlıkla ifade edebiliriz. 1951’de haftalık
olarak yayımlanan Pazar Postası ile gazeteciliğe başlayan Cemil Sait
Bey, resmî ilan alarak gazeteciliğine kaynak aktarmak amacıyla günlük olmak
suretiyle 1953’te Son Havadis’i
de çıkartmıştır.
Her iki
gazetede de yazı yazan ama özellikle Pazar Postası’nda başyazıları yazan Cemil Sait Bey, çok partili
yaşam, sosyal güvenlik, üniversitelerin özerkliği, insan hakları, kültürel ve
ekonomik kalkınma, sendikal haklar, gençlik, kadının içtimai hayattaki yeri,
düşünce hürriyeti, parti içi demokrasi gibi pek çok konuda son derece ilerici
görüşler ortaya koymuştur. Cemil Sait Bey’in oğlu Mehmet Barlas da,
“… babam Cemil
Sait Barlas'ın o dönemde yazdığı makalelere de göz attım.
Örneğin
bugünkü AB'ye girmek konusu gibi, o gün de NATO'ya girmek meselesi varmış.
Babam “Türkiye NATO'ya yük olmaz, güçlendirir" diye yazmış. Ceza Kanunu
değişikliği konuşulurken de” Askeri mahkemelerin sivil suçlar için takip makamı
olması, fikir hürriyetini zedeler" demiş”(Barlas 2004: 7) diyerek söz
konusu görüşlerin son derece ilerici ve çağcıl olduğunu vurgulamıştır.
Cemil Sait
Barlas’ın hem Son Havadis hem de Pazar Postası’ndaki yazılarında
genellikle güncel siyasi meseleler üzerinde durmuştur. Barlas’ın tüm yazılarında
görülen temel bakış açısı, Liberal
olduğunu sık sık vurguladığı DP politikalarının eleştirisi mahiyetindedir. Barlas,
Devletçiliğin muhafaza edilmesi gerektiğini savunmuş, kurtuluş yolunun
Sosyalizm olduğunu vurgulamıştır. Barlas’ın Sosyalizmi Komünizmden ayırdığını ve
SSCB’nin yayılmacı politikasından ötürü Komünizme karşı olduğunu belirtmekte
yarar vardır. Özellikle SSCB’nin emperyalist politikası karşısında tedbir
alınması gerektiğini hararetle savunmuş, NATO’ya üye olmanın lüzumu üzerinde
durmuştur.
Pazar Postası
haftalık, Son Havadis ise günlük olarak yayımlanır. Bu iki gazete her ne
kadar siyasi amaçlarla çıkarılmışsa da her iki gazete de kültür ve
edebiyatımıza önemli hizmetlerde bulunmuştur. Özellikle Türk şiirinde Garip
hareketinden sonra önemli dönüşümleri sağlayan İkinci Yeni hareketi, Cemil Sait
Bey’in sahibi olduğu gazetelerde tartışılmış, harekete uygun şiirler Pazar
Postası ve Son Havadis’te yayımlanmıştır. Bunu Cemil Sait Bey’in
genç yazar ve şairlere gazetelerinin sayfalarını açmasıyla açıklayabiliriz.
İkinci Yeni ifadesi ilk olarak Cemil Sait Bey’in sahibi olduğu Son Havadis
gazetesinde Muzaffer Erdost tarafından kullanılmıştır. Şüphesiz İkinci Yeni hareketinin
birçok görüşü, okuyucuya bu gazeteler
aracılığıyla iletilmiştir.
Başta Nurullah
Ataç olmak üzere pek çok yazar ve şairin gazetelerinde yazmasını sağlayan,
böylece Türk kültür ve edebiyat tarihine gazeteleri aracılığıyla büyük
katkılarda bulunmuş olan Cemil Sait Bey, genç yazar ve şairlerin yetişmesine de
önemli katkılarda bulunmuştur. Cemil Sait Bey; Falih Rıfkı Atay, Baki Kurtuluş, Yusuf Mardin,
Bülend Ecevit, Attilâ İlhan, Suat Taşer, Nihat Doğangüneş, Füruzan Hüsrev
Tökin, İlhan Usmanbaş, Muzaffer Uyguner, Mecdut Mansuroğlu, Memduh Şevket
Esendal, Kasım Gülek, Cevat Dursunoğlu, Malik Aksel, Mustafa Emil Elöve, Tevfik
Çavdar, Muzaffer Erdost, Baki Kurtuluş, Asım Bezirci, Hüseyin Cöntürk, Turgut Uyar,
Cemal Süreya, Tarık Dursun K., Özdemir Nutku, Güner Sümer, Sezai Karakoç, Ferit
Edgü, Aziz Nesin, Mustafa Şerif Onaran, Orhan Duru, İlhami Soysal, Erol Aksoy,
Ömer Atilâ Sav, Alim Atay, Ece Ayhan, Cevat Dursunoğlu, Metin Eloğlu, Fethi
Naci, Ahmet Oktay, Erdal Öz, Kemal Özer, Demir Özlü, Ülkü Tamer, Can Yücel,
Nihat Ziyalan, Doğan Avcıoğlu, Seyfettin Başçıllar, Vedat Üretürk, Korkut Boratav, Ali İhsan
Göğüş ve Prof. Dr. Yavuz Abadan gibi siyaset, düşünce, kültür, sanat ve
edebiyat hayatının öncüleri olma hüviyeti taşıyan pek çok isme gazetesinde yazı
yazdırmıştır. Böylece hem Pazar Postası hem de Son Havadis
gazeteleri dönemin aranan yayımları olmuş; söz konusu yazarların siyaset,
toplum, sanat ve edebiyata katkı yapmasını sağlamıştır. Cemil Sait Bey’in bu
isimlere gazetelerinde yer vermesi elbette yalnızca siyasal kaygılar nedeniyle
değildir. O, ülkenin iktisadi kalkınmasının yanında kültür ve sanat alanında da
ilerlemesinin gerekli olduğunu görmüş ve gazetelerindeki yayın politikasının
böylece oluşturulmasını şiddetle arzulamıştır.
SONUÇ
Türkiye
tarihinin siyasal, sanatsal ve kültürel açıdan önemli değişim ve dönüşümlerin
yaşandığı 1950 ile 1960 yılları arasında gazetecilik yapmış olan Cemil Sait Bey’in,
Türk gazeteciliğinin duayenlerinden biri olarak anılması yanlış olmayacaktır.
Özellikle Pazar Postası’nın İkinci Yeni’nin poetik görüşlerinin
tartışılmasına olanak tanıyan ve pek çok yerden anlamsız şiir yadırgaması ile
dışlanan şairlere kapısını açması dikkate değerdir. Böylece Cemil Sait Bey’in
sahibi olduğu gazeteler, Türk şiirine katkı sunmuştur. Bu gazetelerde yayımlanan
yazılar; edebiyatın yanı sıra sinema, müzik, resim gibi sanat dallarında Türkiye’nin
özellikle kültürel ve sanatsal anlamda ileriye doğru önemli bir hamle yapmasını
sağlamıştır. Böylece Pazar Postası ve Son Havadis gazeteleri ölmez eserlerin önemli
bir platformu olmuştur.
KAYNAKLAR
Barlas,
Mehmet (2004), “Çetin Altan İstedi Diye 1951’e Geri Döndüm”, Sabah Gazetesi 05-12-2004
Çavdar, Tevfik (2004), Türkiye’nin
Demokrasi Tarihi (1950’den Günümüze), İmge Kitebevi, İstanbul.
Kalyoncu, Cemal A. (1999),
“İnönü’nün Misket Arkadaşı”, Aksiyon, S. 255, 23 Ekim 1999
Korkmaz, Ferhat (2007), Pazar Postası’nın Türk Edebiyatındaki Yeri ve
Önemi, Yüzüncü Yıl Üniv., Sosyal Bilimler Enst., Türk Dili ve Edebiyatı
Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Van, 2007
İmzasız, “Cemil Sait Barlas bir trafik kazası sonunda öldü”, Adapazarı,
10 (Telefonla)” Cumhuriyet, 11 Ekim
1964.
İmzasız, “Kaza Nasıl Oldu?”
Cumhuriyet, 12 Ekim 1964.
* Türk Edebiyatı Eğitimi Doktora Öğrencisi, Dicle
Üniversitesi
[1] Cemil Sait Barlas’ın doğum tarihi hakkında iki farklı
bilgi vardır. Ana Britannica ve Cumhuriyetin 75 Yılı 1954-1974
Ansiklopedisi doğum tarihinin 1905 olduğunu ifade etmektedir. Oysa
Barlas’ın sahibi olduğu Pazar Postası’nın
kimi yayımlarında bu tarih 1907 olarak belirtilmiştir. Ayrıca ölümün ardından
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan biyografide Cemil Sait Barlas’ın 57 yaşında
iken (1907-1964) vefat ettiği belirtilmiştir. (“Cemil Sait Barlas bir trafik
kazası sonunda öldü, Adapazarı, 10 (Telefonla)” Cumhuriyet, 11 Ekim
1964, s.1).
[2] Mehmet Şahingiray, Rodos’ta yüzbaşıdır; Rodos’un
İtalyanlara geçmesi ile İstanbul’a taşınır.
[4] Cemil Sait Barlas’ın ölümü gazetelere şöyle
yansımıştır: “Tüccar Ragıp Sarımahmutoğlu’nun özel otomobiliyle dün sabah
Ankara’dan İstanbul’a beraberinde Tekirdağ Senatörü Cemal Tarlan olduğu halde
yola çıkan Barlas, Adapazarı’na 20 km mesafedeki Yağbasan mevkiinde keskin bir
virajı dönemeyen şoförün köprü babalarına bindirmesi sonunda ani olarak açılan
otomobilin kapısından yuvarlanıp yere düşmüştür. Otomobil bu arada birkaç takla
atarak yuvarlanmıştır. Cemal Tarlan ve Ragıp Sarımahmutoğlu kazayı hafif yaralı
olarak atlatmıştır. Kazada koma halinde yaralanan Cemil Sait Barlas, Sakarya
Devlet Hastanesine kaldırılmış ve bütün ihtimama rağmen gece saat 21.10’da
hayata gözlerini yummuştur. Suçlu şoför, Hendek Savcılığı tarafından nezaret
altına alınmıştır.” (“Kaza Nasıl Oldu?” Cumhuriyet, 12 Ekim 1964,
s.7.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder